WhatsApp dünya genelinde en çok kullanılan mesajlaşma platformlarından biri olarak aylık 2,7 milyar kişiye ulaşmıştır. Dünya çapında en çok indirilen 8. uygulamadır. Bir günde 1 milyar mesaj işleme kapasitesini geçmiş olan WhatsApp’ı 50 milyondan fazla kişi kullanmaktadır. Bu platformun bugüne taşınmasında etkili olan özellikler arasında basit ve etkili kullanıcı arayüzü, ücretsiz iletişim seçeneği, sürekli yenilik ve güncellemeler, güvenlik eklentileri, çok dil desteği, sosyal medya paylaşım entegrasyonları ve düşük mobil veri kullanımı gibi faktörler yer alıyor. 2009 yılında piyasaya sürülen WhatsApp, nihai ürün pazarına ulaşmak ve kullanıcı deneyimini en iyi hale getirmek için çeşitli metodları benimsedi. Yazılım gelişim süreçlerinin yanı sıra, pazarın, teknolojinin ve son kullanıcı deneyimlerinin geri dönüşlerini sürekli olarak ürüne entegre etme, sürüm, geri dönüş, iyileştirme gibi noktaları ürüne nasıl yansıttı inceleyelim.
MMP(Minimum Marketable Product)
İlk olarak 2009 yılında piyasaya sürülen WhatsApp, temel anlık mesajlaşma özelliklerini içeriyordu. Kullanıcılar metin mesajları, resim ve video paylaşımı yapabiliyorlardı. Ürünün asıl amacı anlık mesajlaşma konusunda kullanıcıları çekmek ve temel özellikleri sunarak kullanıcı tabanını oluşturmaktı. Mobil şebekelerin ücret bağımlılıklarından kurtulmasını da sağlayan bu ürün, ücretsiz olması kolay ulaşılabilir olması, bundan sonraki ürün çıkarımında alacakları etkiyi artırmıştı.
MMF (Minimum Marketable Feature)
WhatsApp minimum pazarlanabilir özellikleri ile kullanıcı için değer oluşturmaya devam etti, hedef kullanıcı deneyimlerini zenginleştirmek ve rekabet avantajını artırmaktı. Bu noktada grup sohbetleri, medya paylaşımı, durum güncellemeleri gibi bir ürünün pazara sunulmasını sağlayan temel özellikleri de ürüne katılmış oldu.
MVP (Minimum Viable Product)
MVP aşamasında, platformun temel işlevselliği daha da genişletilmiş ve rafine edilmiştir. Temel işlevselliği daha da genişleterek kullanıcılara daha kapsamlı bir deneyim sunma ve müşteri ihtiyaçlarını karşılarken de minimum özellik seti ile artırımlı geri bildirimler ile sürekli iyileştirmeye olanak sağlayan bir ürün sunması hedeflenmiştir. Bu noktada işlevselliği artıran özelliklere sesli aramalar, video aramalar, dosya paylaşımı gibi gelişmiş özellikler eklenmiştir.
MMR (Minimum Marketable Release)
Başarılı bir teknoloji uygulaması olabilmek için kullanıcı taleplerine ve pazar dinamiklerine hızlı bir şekilde adapte olmak önemlidir. Eğer WhatsApp, gelişim aşamalarını takip edemeseydi, teknoloji trendleri, kullanıcı deneyimlerini ürüne yansıtmasaydı, rekabet avantajını yitirir, kullanıcı tabanını sınırlı bırakmış hatta ürün mesajlaşma platformundan ileriye gidememiş olurdu.
5000’den fazla mağazanın ve yüz binlerce ürünün bulunduğu, ayrıca ondan fazla depoya sahip bir firma için çalışırken, mevcut ERP tabanlı mobil uygulamanın yeniden tasarlanarak yeni bir arayüz ve mobil uygulamaya taşınması talep edildi.
Yaşanmış Sektör Deneyimi
Tedarikçi firma ile yürütülen bu süreçte, belirlenen kapsam doğrultusunda ürün detaylandırıldı ve mevcut durumu temel alarak analiz ve geliştirme için anlaşmaya varıldı. Ürünün Minimum Marketable Product’ı (MMP), stok giriş-çıkış işlemleri ile depolar arası transferi gerçekleştirebilecek temel özelliklere odaklanmıştı. Ancak, ilk sürümün kullanılmasının ardından eldeki miktarın doğru bir şekilde gösterilmemesine dair kullanıcı deneyimini etkileyen geri bildirimler alındı. Bu geri bildirimlere dayanarak, ürüne Minimum Marketable Feature’lar (MMF) olarak adlandırılan düzeltmeler eklendi.
Ürün, bu güncellemelerle birlikte kullanılmaya devam ederken, güvenlik akışları ve rol tabanlı yetki kısıtlamaları gibi önemli unsurları içeren Minimum Marketable Release (MMR) ile yeni versiyonlara evrildi. Ürünün temel amacı olan sayım fonksiyonunu eklemek için, Minimum Viable Product (MVP) aşamasını atlayarak, depo, organizasyon, mağaza ve ürün grupları gibi tüm unsurları göz önünde bulundurarak sayım mobil ekranları tasarlandı.
Mobil ekranlar, sayım özelinde devreye alındığında, büyük bir sorun ortaya çıktı. Tasarlanan ekranlar bütünsel bir yaklaşımla çıktığı için, envanter sayımı yanlış hesaplanıyor ve eldeki miktarlar doğru bir şekilde gösterilemiyordu. İstenilen kapsamdaki çalışmayı yeniden devreye almak, proje için belirlenen bütçe ve zaman çerçevesinin çok üzerindeydi. Bu durumda, tedarikçi, kapsamdaki sayım fonksiyonunu başlangıçta tasarlarken, küçük parçalar halinde ve pilot çalışmalar içeren daha küçük grupları Minimum Viable Product (MVP) yaklaşımıyla teslimat yapamadığı için; düzeltici aksiyon bildirimleri almadı.
Bütünsel teslimattaki problemler ise, proje, bütçe ve tedarikçi ile anlaşılan süre çerçevesi açısından, tolere edilemeyecek kadar büyük bir sorun haline geldi. Sonuç olarak, proje başarısız oldu.
Sürekli Gelişim için Yapılması Gerekenler
Global veya yerel pazarda faaliyet gösteren herhangi bir ürün veya hizmet, başarılı bir geliştirme süreci için aşamalı bir strateji benimsemelidir. Bu strateji, ürün veya hizmetin sürekli olarak iyileştirilmesini, değişen pazar koşullarına hızlı uyum sağlanmasını ve kullanıcı geri bildirimlerine dayanarak etkili kararlar alınmasını sağlar. Aşamalı Geliştirme Stratejisi içerisinde Minimum Viable Product (MVP) ile başlayarak, Minimum Marketable Product (MMP) aşamasında pazarlama stratejilerini belirleme, Minimum Marketable Feature (MMF) ile öncelikli özelliklere odaklanma ve Minimum Marketable Release (MMR) ile sürekli güncellemeler ve rekabet analizi gibi önemli gelişim aşamaları bulunmaktadır. Bu aşamalar, ürünün en iyi haline ulaşması için kritik adımları temsil eder.
