Skip links

Gelecekte İş Dünyasındaki Dijital Dönüşüm

İş dünyası liderleri, politikacılar, eğitimciler, sivil toplum ve diğer paydaşlar arasında güçlü bir işbirliği ve uyum, dijital dönüşüm gibi dönüşümlerin etkili bir şekilde gerçekleşmesine destek olabilir. Dünya Ekonomik Forumu tarafından derlenen, 2023 İşlerin Geleceği Raporuna katılan kuruluşların %85’inden fazlası, yeni ve öncü teknolojilerin benimsenmesindeki artışın; dijital erişimin genişletilmesi ile sağlanabileceğini öngörüyor. Ankete katılan kuruluşlar tarafından benimsenmesi en muhtemel teknolojiler dijital platformlar ve uygulamalardır; şirketlerin %86’sı bunları önümüzdeki beş yıl içinde faaliyetlerine dahil etmesi beklemektedir. E-Ticaret Uzmanları, Dijital Dönüşüm Uzmanları ve Dijital Pazarlama ve Strateji Uzmanları gibi dijital olarak etkin olan yaklaşık 4 milyon rolün büyüme göstermesi bekleniyor.

Yeni Teknolojilere Adaptasyon ve Sürdürülebilirlik

Gelecekteki yatırımların herkes için daha iyi işlere ve fırsatlara dönüşmesini sağlamanın zamanı gelmiş; hatta şirketler de bu konularda neler yapabileceklerini düşünmeye çoktan başladılar bile… İşlerin geleceği raporu hazırlanırken yapılan ankete katılan şirketlerin yarısından fazlasında, kaliteli ve sürdürülebilir iş büyümesinin artırması beklendiği ifade ediliyor. Bu rapora göre özellikle üzerinde durulması gereken konulardan birkaçı da teknoloji, dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik, esnek iş modelleri & çalışma düzenleridir.

İşletmeler, teknolojik değişimlere ayak uydurmak için dijital dönüşüm ve yapay zeka gibi yeni teknolojilere adapte olmalıdır. İş dünyası liderleri, çevresel ve sosyal sorumlulukları gözeterek sürdürülebilir iş modelleri oluşturmalıdır. Sosyal ve çevresel etkileri minimize eden iş stratejileri, uzun vadeli başarı için önemlidir. Esnek çalışma düzenlerinin pandemi sonrası daha çok gündemimizde yer almaya başladığını düşünürsek: Belçika’dan sonra Almanya da 2024’ün başında geçilmesi planlanan haftalık çalışma günleri 4 güne indirilmesi bu konudaki en temel örneklerdendir. Dünyanın dört bir tarafında gün ya da çalışma saatlerinin kısalması / esnemesi gündemleri herkesin ilgisini çeken konulardandır ve bu adaptasyon pek çok çevrelere göre kabul görmüştür. Gelecekte iş dünyası uzaktan çalışma, esnek çalışma saatleri gibi yeni iş modellerini kucaklamaya devam etmelidir. Bu, işletmelerin daha çeşitli ve küresel bir yetenek havuzuna erişmelerine ve çalışanların iş-yaşam dengesini sağlamalarına yardımcı olabilir.

Teknolojinin Benimsenmesinin Avantajları ve Zorlukları

Teknolojinin hızlı bir şekilde benimsenmesi, iş dünyasında önemli bir dönüşümü beraberinde getirebilir. Bu durum, daha verimli iş süreçleri, daha iyi müşteri deneyimi, daha fazla inovasyon ve yeni iş modelleri gibi avantajlar sunabilir. Ancak, bu süreç aynı zamanda bazı zorlukları da beraberinde getirebilir:

Olumlu Yönler:

  • Verimilik artışı: Yeni teknolojiler, iş süreçlerini otomatize etmek ve verimliliği artırmak için kullanılabilir. Bu, işletmelerin daha etkili ve hızlı hizmet sunmalarına olanak tanır.
  • İnovasyon ve Rekabet Artışı: Teknolojik yenilikler, işletmelere rekabet avantajı sağlayabilir. İnovasyon, yeni ürünler ve hizmetler geliştirme konusunda öncü olma şansı verir.
  • Dijital Erişim ve Küresel İş birliği: Teknolojik ilerlemeler, işletmelerin dijital ortamda daha geniş bir kitleye ulaşmasına ve küresel işbirlikleri kurmasına yardımcı olabilir. Bu da şirketlerin pazar payının ve bilinilirliklerinin artmasına ortam sağlar.

Oluşabilecek Zorluklar:

  • Yetkinliklerin Güncellenmesi: Yeni teknolojilerin benimsenmesi, çalışanların beceri setlerini güncellemelerini gerektirebilir. Bu, eğitim ve geliştirme ihtiyacını artırabilir.
  • Bilgi Güvenliği ve Mahremiyet: Daha fazla dijitalleşme, veri güvenliği ve mahremiyet konularını daha acil hale getirebilir. İşletmeler, müşteri verilerini koruma konusunda dikkatli olmalıdır.
  • Maliyet: Yeni teknolojilerin benimsenmesi genellikle yatırım gerektirir. Bu, küçük işletmeler için finansal bir zorluk olabilir.
  • İnsan Odaklılık Kaybı: Dijitalleşme sürecinde, insan odaklılık kaybolabilir. Müşteri hizmetlerinin ve insan etkileşimlerinin dijitalleşmiş ortamda da sürdürülmesi önemlidir.

Gelecekten bahsediyorsak bazı rutinlerimizden de kurtulmalıyız ve teknolojiyi benimsemeyi öğrenmemiz gerekiyor.

Charles Duhigg’in “Alışkanlıkların Gücü” adlı kitabındaki çok önemli bir cümleyi sizlerle paylaşmak istiyorum: “Çoğu zaman rutinler ve ateşkesler mükemmel işler. Rekabet hala vardır elbette, ama kurumsal alışkanlıklar sayesinde belli sınırlar içinde tutulur ve iş yürür.”

Artık günümüzün ve geleceğin o sınırları aşmamızı gerektirdiğini unutmamak lazım.

Bu bağlamda, teknolojinin benimsenmesi hem fırsatları hem de meydan okumaları içinde barındırır. Başarılı bir dönüşüm için, işletmelerin teknolojiyi stratejik bir şekilde kullanmaları, çalışanlarını eğitmeleri ve müşteri ihtiyaçlarına odaklanmaları önemlidir. Aynı zamanda, bu dönüşümde toplumsal etkileri ve sürdürülebilirlik konularını da gözetmek kritik önem taşır.

Explore
Drag